Zayıflamak için yazı yazın!

Kanada’nın Waterloo Üniversitesi’nden Christine Logel ve ekibinin yaptığı araştırmaya katılan üniversite öğrencileri, olumlu ve sevilen konu hakkında yazı yazarak “farkında olmadan” zayıfladı.

Bilimadamlarının yaptığı araştırmaya vücut kitle indeksi 23 ya da daha fazla olan, yarısından biraz fazlası aşırı kilolu ya da obez olan 45 kız üniversite öğrencisi katıldı. Araştırmanın başında katılımcılar tartıldı. Öğrencilerden insani, sosyal değerler, yaratıcılık, müzik, siyaset, aile ve arkadaşlar ile ilişkiler gibi konuların yer aldığı bir listeden bu konu maddelerini en çok sevdikleri ve önemli bulduklarından, en az sevdikleri ve önemli bulduklarına göre sıralamaları istendi.
 
Grubun yarısı 15 dakika boyunca kendilerine en önemli gelen ve en çok sevdikleri, diğer yarısı en önemsiz buldukları konu hakkında duygularını kağıda döktü. 4 ay boyunca öğrencilerin kilosu ölçüldü. İlk gruptakilerin ortalama 1,5kilogram verdiği, ikinci gruptakilerin ise 1,25 kilogram aldığı görüldü. Logel, “Psychological Science” dergisinde yayımlanan araştırma sonuçlarının insanın kendisiyle ilgili düşüncelerinin davranışlarına ve bedenine büyük etkileri olduğunu kanıtladığını ifade etti. Katılımcıların araştırmanın beden ölçülerini iyileştirmeye yardım ettiğini bilmediğini vurgulayan Logel, bu yöntemi rejimolarak genellemenin çok mümkün olmadığına da dikkati çekti 

                                                       kaynak:http://www.veteknoloji.com/

Akıllı tahtalar şubatta sınıflarda!

 

 

 

 

 

 

  http://www.veteknoloji.com/akilli-tahtalar-subatta-siniflarda-49441–.html

Tatilin ilk günü:)

Ohhh be! sonunda vize final derken bi dönemin daha sonuna geldik  2012 senesine finallerle giriş yaptık çalıştığımızda oldu çalışmadığımızda sonunda her biten şey gibi finallerde bitti   Şimdi sıra açıklanmasında bütünlemeye kalmam heralde ama yinede fazla pozitif olmayayım kalabirim de.:((((

Bi dönem de arkamızda kaldı neler öğrendim nelerle karşılaştım bilgisayar adına onu söyleyeyim size.İlkönce wordpressle tanıştım  sağolsun hocamızın asistanıda wordpress konusunda bayağı ama bayağı bi ilginlendi bizle         iyiki tanışmışım diyomuyum wordpressle?iyi ki tanışmışım diyorum en azından teknolojik haberlerden haberim oluyo yayınladığım haberlerle bilmeyenleri bilgilendiriyorum falan filan…

Dönem boyunca çizgi tagem’den slaytlar izledik ve ben bilmediğim çok şey öğrendim.Güzel bir dönemdi diyebilirim 

ARtık 13 şubata kadar tatil  we ben tatilin keyfini çok güzel çıkarıyorum we çıkarmayada dewam etcem   

Karbonmonoksit zehirlenmesini engelleyecek!

 

 

 

 

 

 

 

Bolu’da bir öğretim görevlisi, zehirlenmelere karşı karbonmonoksit gazını algılayarak otomatik açılan pencere sistemi geliştirdi.

Bolu’nun Gerede ilçesinde 2 yıl önce aynı aileden anne, baba ve bir çocuk sobadan sızan karbonmonoksit gazından zehirlenerek hayatını kaybetmesinden etkilenen Abant İzzet Baysal Üniversitesi (AİBÜ) Gerede Meslek Yüksek Okulu Öğretim görevlisi Mehmet Sena Yılmaz, karbonmonoksit gazından başka insanların zehirlenmemesi için bir çalışma başlattı. Kısıtlı imkanlar içerisinde yaklaşık 3 ay süren çalışmanın ardından Yılmaz, ”Pencere” adını verdiği bir projeyi gerçekleştirdi. .
 
”Pencere” adlı projeye göre, soba, şofben ve piknik tüpünden sızan karbonmonoksit gazını algılayan pencere, otomatik olarak açılıyor. Sesli sinyalle de ev veya iş yerindekilere karbonmonoksit gazının seviyesinin yükseldiği uyarısında bulunuyor.
 
Öğretim görevlisi Mehmet Sena Yılmaz, yaptığı açıklamada, uzun bir çalışma sürecesi sonrası projeyi gerçekleştirdiğini belirterek, şunları söyledi:
 
”Pencerenin kenarına taktığım algılayıcı karbonmonoksit gazını algıladığı zaman sinyal veriyor. Sinyali algıladıktan 3-5 saniye arasında pencere otomatik olarak açılıyor. Pencere yaklaşık iki sigara içildiğinde yani 20 miligram karbonmonoksit gaz algılaması yaptıktan sonra kendisini otomatik olarak açıyor. Dışarıya karbonmonoksit gazı sızdığı zaman otomatik olarak ana vanadan doğalgazı da kapatıyor. Daha sonra sesle içeridekileri uyarıyor. Son olarak pencereyi de kendisi açıyor.
 
Geliştirdiğim pencere oldukça da etkili. Karbonmonoksit gazı salındığı zaman baygın halde olabiliyoruz. Pencereyi açma durumumuz olamayabiliyor. Evi ya da odayı havalandıramadığımız için ailece bulunduğumuz ortamda gaz zehirlenmesine maruz kalıyoruz. Yaptığım pencereyi etkili kılan ise pencerenin 25 ve 40 santimetre kadar açılıyor ve içerden karbonmonoksit gazının çıkmasına, dışarıdan da oksijenin girmesini sağlıyor. Ev içerisinde bulunan gaz tamamen çıkmış oluyor. Bu sayede sızan gazın ev içerisinde bulunanlara zarar verme oranı en az seviyeye düşüyor. Yani karbonmonoksit gazından zehirlenme olayı yaşanmıyor.”
 
Yılmaz, pencerenin her eve ve iş yerine uygulanabileceğini, maliyetinin ise 80 ile 120 lira arasında olduğunu, patenti için de başvuruda bulunduğunu sözlerine ekledi. 

kaynak:http://www.veteknoloji.com/

  

Ve final tarihleri açıklanır…

hadi hayırlısı:)                                           expected to last :9 ocak

fatmadan uzak bir final istiyorum:)))

                         sınav takvimi aşagıdaki adrese te  http://portal.firat.edu.tr/WebPortal/?BirimID=49&Git=VeriOku&SayfaID=1346

Türk hackerler, Fransız vekilin sitesini çökertti!

Fransa Ulusal Meclisi’ne sunulan ve çok az sayıdaki vekil tarafından kabul edilen sözde Ermeni soykırımını inkar edenlere yönelik ceza öngören yasa tasarısını hazırlayan Cezayir asıllı Fransız vekil Valerie Boyer’in resmi internet sitesi Türk hackerler tarafından çökertildi.

http://www.valerie-boyer.fr adlı internet sitesi Türk hackerlerin http://www.grayhatz.co/fr.html adlı internet sitesine yönlendiriliyor. Sitede yer alan açıklamada ise “O kadar düşünce özgürlüğüne saygılı bir ülkesiniz ki! ‘Ermeni soykımı diye bir şey yoktur’ diyerek bir gerçeği dile getiren birinin hapse atılmasının yolunu açıyorsunuz. O kadar iki yüzlü bir yönetiminiz var ki bizim yüzümüze karşı başka; diğer ülkelere karşı başka konuşuyorsunuz. Sizin meclisiniz önce kendi sorunu olan Cezayir’de yaptığı insanlık suçu olan soykırımınızı konuşsun. Biz biliyoruz ki Türkiye’de yaşayan Ermeniler sizin ülkenizde yaşayan ve diasporadan nemalanan Ermeniler’den çok daha farklı. Siz diaspora Ermenileri… Devlet arşivlerini açıp gerçeklerle yüzleşemeyecek kadar korkaksınız. Siz Fransızlar oy için gerçekleri hiçe sayan zavallılarsınız.” ifadeleri yer aldı.
 
GRAYHATZ: BİZLER SADECE GRİYİZ

GrayHatz ise sitede kendini “2006 yılından itibaren, biz ‘Gri İnsanların’ tabiriyle, internetin arka sokaklarında ruh haline bağlı olarak,
 
Kimi zaman ‘siyah şapkalı (illegal)’, kimi zaman ‘beyaz şapkalı (legal)’ internet korsanlarının buluşma noktası oldu. Tabirimizle, internetin arka sokaklarında bir çok grup olmasına rağmen, bunların çoğu, zamana dayanamayarak ismen ve kısmen yokulmuştur. Fakat ‘GrayHatz Group’, yayın hayatını her zaman sürdürmese de, her zaman birliğini korumuş olan bir takımdır. İsmende, kısmende asla yok olmadı. Oluşumun temel amacından bahsedilmesi gerekirse, ‘Haksızlıklar ve Topluluklara Taraf’ bir grup olmadığımızı belirtmek gerekir. Her zaman her kesime açık olan GrayHatz, ‘iyi-kötü, acemi-profesyonel’ herkesin buluşma noktası olmuştur. GrayHatz farklı veya aynı nitelikleri, duyguları olan bir ailedir. Kesin ve net ortak yönü ‘Gri’ olmasıdır. Yanlış bilmeyene, doğruyu; öğrenmek isteyene, bilgiyi vermek ve ‘Birlik’ olmak ‘Gri’ olmanın temelidir. Biz o taraf, bu taraf değiliz, bizler sadece ‘Griyiz.” diye tanıtıyor.

kaynak:http://www.veteknoloji.com/

Ateşleme için son 24 saat!

Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (ISS) görev alacak üç astronotu yarın uzaya taşıyacak olan Soyuz TMA-03M roketi, son hazırlıklarını yapıyor.

Sıfırın altında 24 derece sıcaklıkta yapılması beklenen ateşlemeiçin, dev roket, Baykonur üssündeki platforma yatayolarak taşındı.Uzaya çıkanilk insan Yuri Gagarin’in 50yıl önce yolculuğuna başladığı yerden ateşlenecek olan Soyuz TMA-03M, ABD’li Donald Pettit, Rus Oleg Kononenko ve Hollandalı Andre Kuipers’i uzaya taşıyacak.

Roketin parçaları, Baykonur’daki uzay üssünde geçtiğimiz hafta biraraya getirildi. Astronotlarsa, Cosmonout Oteli’nde kaldıkları sürede gerek simülasyonlar, gerek fizikselegzersizlerle çıkacakları yolculuğa hazırlandı.

148 GÜNLÜK GÖREV
Geceleri ayaklarının altına tahta bloklar yerleştirilen astronotlar, böylecevücutlarındaki sıvıların yerçekimsiz ortamdakigibi dağılmasını sağlıyor. Yeryüzünde, yerçekimi, vücut sıvılarını ayaklarımıza doğru çekerken, uzayda bu durumun tam tersi mevcut.

Astronotlar, yarın TSİ 15.16’da fırlatılacak roketteki Soyuz uzay aracına 2,5saatönceden binecek. Ateşlemenin başarıyla gerçekleştirilmesinin ardından, 23AralıkTSİ 17.22’de üç astronotun ISS’ye ulaşması bekleniyor. Astronotlar, ISS’de 148günboyunca gürev yapacak.

Rusya, Avrupa Uzay Ajansı’yla (ESA) birlikte yürütülen görevle,ilkkez 1967’de başladığı Soyuz görevinde 122’inci ateşlemesini yapmış olacak.

kaynak:http://www.veteknoloji.com/

Sosyal medyanın kısa tarihi:)

 

 

Sahiden de kısa. Çünkü bir zamanlar “sosyal medya” yoktu. Konu pekâla “sosyalleşmek”ti ama en azından adı bu değildi. Peki, ne vardı? Hafızaları biraz yoklamaya ne dersiniz?

146’yla bağlanmak

İnternet hayatımıza girdi fakat her
zaman internete girmek mümkün değildi. İşte o zamanların sihirli
rakamlarıydı: 146. Şifresiz olarak bağlanmayı mümkün kılan bu
numara bir çeşit “son çare”ydi, çünkü faturaya iki katı yansıyordu.
 

 

ICQ

Kırmızıdan yeşile dönen çiçek şeklindeki simgeyi kim unutabilir? Peki yamesajgelince “aa-oov” diyen ünlü “alert”ı? Dönemin en ünlü chatprogramıolan ICQ’da en eski numarayı almak ve “Ben uzun yıllardır ICQ kullanıyorum” tavrı yapmak da “havalı” bir şeydi. ICQ dönemi bitince yerine MSN Messenger ve Gtalk geldi.

Mırc

Kalabalık ortamda tanışmaya vesile olan MIRC’in alamet-i farikası onu İngilizce okumak değil, “mırc” olarak telaffuz etmekti. “Mırc” ortamına girmek pek “havalı” bir şey değildi, eğer çok lazımsa “ICQ”ya girilirdi

E-mail Forward’lamak

İnternetterminolojimize “Fwd:FWD:Fwd:İlet: HAHAHAHA Çok komik bakmadan geçme :)))))))))” uzunluğunda bir “konu başlığı” armağan eden sistem, komik bulunan video,fotoğraf ve yazıları gün içinde birbirine “forward” eden bir nesil türetti. Günümüzde bu neslin kalıntıları aramızda halenyaşamaktadır.

Mynet ve hotmail’den e-mail atmak

Bugün “gmail” varsa, o zaman da “mynet” vardı. Mynet’ten e-mail almak önemliydi. Sonra Hotmail dönemi başladı. Çünkü MSN’e kayıt olabilmek için e-mail’in hotmail uzantılı olması gerekiyordu. Herkes aynı anda Hotmail’e yüklenince de “chilqin_cocuq_87” gibi e-mailler sardı çevremizi ister istemez.

Zuxxı

Mizah içerikli Türkçe sitelerin atası olan ve 2002’de kapanan Zuxxi’nin ilginç sloganları vardı. Mesela: “Hah şu filmlere 10 vereyim, aha şuna da 10 vereyim, şunlara da 1 vereyim diyenlerin sitesi haline gelmek istemeyenlerin sitesi”… 

Sosyamat, 80630 ve diğerleri

“Yeni birileriyle tanışma” tarihini derinden etkileyen mevzu “davetiyeyle” üye olma işiydi. Bu bir prestij meselesiydi. Yıllarca adı Etiler’in posta kodundan gelme olan “80630’un davetiyesi” soruldu, “içeriden” bilgi alınınca sevinildi. Yonja ve 2yüz de benzer özelliklere sahip arkadaşlık siteleriydi. Sosyomat ise özellikle 2007’nin Facebook öncesi kurtarıcı alanıydı.

 

 

Facebook ve twitter

Facebook 2006’da tüm kullanıcılara açıldı ve Türkiye’de büyük ilgi gördü. Facebook’a olan ilgiyi sonraki yıllar Twitter dağıttı. O döneme kadar üye olunan MySpace, hi5 gibi sitelerin hiçbir zaman bu ikili kadar adı geçmemişti. Facebook ve Twitter sayesinde dilimize “taglemek”, “pokelamak”, “140 karakter”, “tweetlemek” gibi kelimeler girdi. Akıllı telefonlar sayesinde sürekli bağlantıda kaldığımız yegane alanlar Facebook, Twitter, Friendfeed, Foursquare, Formspring vb. olunca, bunların hepsine “sosyal medya” dendi.

                                                          FİNİSH     

kaynak:http://www.caferuj.com.tr/fotohaber/yasaminiz/sosyal-medyanin-kisa-tarihi?tc=5&albumId=39301&page=5